8 Ekim 2009 Perşembe

Ölen umutlar


Meksika'nın Yucatan eyaletinde üretilen bir silah markası var.. Silueta Metálica. Bu silah ilk üretilmeye başlandığı 1970 senesinde yanlış imalat sonucu 148 insanın kendisini vurmasına sebebiyet verdi. Silahın sorunu, tetik çekildiği anda kurşunun geri tepmesi ve tetiği çeken kişiyi vurmasıydı. Silah endüstrisi bu olayı bastırmakta pek tabi zorlanmadı. Çıkartılan yeni modeller ve ölenlerin ailelerine ödenen yüklüce paralar olayın ört-bas edilmesi için yeterliydi. Fatih Terim'e gelelim. Aşırı güven de bazen geri tepiyor. Basın toplantısında hâlâ matematiksel olarak gruptan çıkma şansımızın olduğundan bahsediyor.. Medyada da nedense hâlâ gruptan çıkacakmışız gibi bir hava estiriliyor. Oysa kura çekimleri dün gibi aklımda.. İspanya'nın önünde grubu lider bitirecek, Dünya Kupası'nı inletecektik. Çok emindi Fatih Terim kendinden. Ancak 'yanlış imalat' olarak nitelendirebileceğimiz kadro seçimleri ve maç esnasında korkakça yapılan oyuncu değişiklikleri Terim'in sonunu hazırladı. Yurt dışında ve yurt içinde bir çok oyuncu kendi takımlarında formda, fit ve ilk onbirde maçlara çıkarken, aday kadrolarda hep sakatlıktan yeni çıkmış veya psikolojik olarak kafası rahat olmayan oyuncular tercih edildi. Medya şu anda boş umutlarla herkesi bir peri masalına inandırmaya çalışıyor. Ancak Bosna'nın Estonya maçından sonra basın yan cizecektir. Çatlak sesler artacaktır. O zaman da Fatih Terim'in Silueta Metálica firmasının yaptığı gibi ölen umutları affettirebilmesi çok zor olacaktır. François La Rochefoucauld sanki Fatih Terim için söylemiş: "Söz verirken umutlarımız vardır, yaparken ise korkularımız"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder